Dikkatiniz çekmiştir: nihayet vakitlerde her yerde kolajen hakkında bilgilere rastlıyoruz. Pekala, nedir bu kolajen, ne işe fayda? Nitekim gereksinimimiz Mevcut mı? Gelin, hususun ayrıntılarını uzman tabipten öğrenelim. Dermatolog tabip Makbule Dündar ile kolajen hakkında merak edilenler üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Eğer, nihayet vakitlerde sizler de kolajen üzerine araştırma yapıyorsanız, uzman görüşüne dayalı sunduğumuz bilgiler, tam size göre!
1. Kollajen nedir?
Cildimizin Temel Bina taşı kollajendir. Kollajen protein yapıdadır. Proteinlerin en Ufak Bina taşı aminoasitlerdir. Kısa aminoasit zincirleri ise kollajen peptitleri oluşturur.
2. Kollajen ve kolajen peptit ortasındaki ayrım nedir?
Kolajen desteklerinde dikkat edilmesi gereken en Kıymetli nokta kolajenlerin peptitlerine ayrıştırılarak bedende amaç noktaya bozulmadan geçmesini sağlamak. Yapısal olarak hücre zarından geçemeyecek kadar Aka olan kolajenler, peptitlerine ayrılarak gövde için faydalı hale getirilebiliyor. Peptitlerine ayrılmış olan kolajenler ise bedende olması gereken asıl tesir alanını kolaylıkla bulabiliyor.
3. Kollajen peptitlerin azalması ile ciltte nasıl bir değişim olur?
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; ciltteki kuruluk, kırışıklık, donukluk ve sarkmanın Değerli nedeni ciltteki kollajen ölçüsünün azalmasıdır. Cilt 25 yaşından itibaren her Yıl %1.5 oranında kollajen kaybı yaşar.
4. Kollajen peptit alınabilecek kaynaklar nelerdir?
Ciltteki kollajen kaybıyla çabanın en düzgün yolları, farklı mezoterapi eserlerini cilde kollajen ve aminoasit olarak enjekte etmek, buna ek olarak da kollajenin yapıtaşı olan etkin peptit dizilerini oral olarak yani ağızdan almaktır. Bilhassa şimal denizinden elde edilen balık kaynaklı faal peptitlerin sıhhatimiz için Fazla yararlı doğal kaynaklar olduğu bilinmektedir. Amaca yönelik peptitler, Müsait aminoasit zincirleriyle elde edildikleri için hem daha tesirli olurlar hem de tesirlerini daha kısa müddette gösterirler.
5. Kollajen peptit eksikliği nasıl anlaşılır?
Yaşla Bir arada doğal olarak azalan kolajen yerine konmazsa ciltte sarkma, kırışıklık, kalite bozukluğu biçiminde kendini gösterir. Yalnızca cildimiz değil, bütün İç organlarımız da bağ dokusu kökenli olduğu için bütün sistemlerimizin optimum çalışmasında sıkıntılar ve Özellikle kas/eklem sistemi sıkıntıları izlenir.
6. Kollajen peptit hangi sistemleri tesirler?
Cilt sıhhatini bütün İç organ sistemleri ve Özellikle Kas iskelet sistemini tesirler.
8. Kullanılması gereken hakikat kolajen peptit oranı nedir?
Peptitleri ve faal besin desteklerinin tesir gösterebilmesi için en az 3 hafta müddete gereksinim vardır. tesir 3 haftadan sonra başlar. Eserler en az 3 ay nizamlı olarak kullanılmalıdır.
9. Kolajen peptit kullanırken nelere dikkat edilmelidir?
Aktif peptitlere ek olarak Cilt için Gerekli olan antioksidan vitaminler E ve C Tekrar bunlara ilaveten A vitamini öncü unsuru karatenoidlerden oluşan ve deniz yosunundan elde edilen astraksantin; omega3 ve buğday yağı üzere cildi epeyce besleyen ve destekleyen besin desteklerini içeren eserlerin Bir arada alınması Cilt rejuvenasyonunda muvaffakiyet oranını arttırır.
10. Deniz kökenli, balık kaynaklı kollajen peptitler ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Günümüzde kullanılan en inançlı kollajen peptitler; deniz kökenli, balık kaynaklı kollajen peptitlerdir.
11. Deniz-kökenli kollajen peptitlerin kalite Denetim süreçleri nasıldır?
Özellikle şimal denizlerinden elde edilen balık kaynaklı faal peptitlerin sıhhatimiz için Fazla yararlı doğal kaynaklar olduğu bilinmektedir. Bir peptit, sıhhate yararlı olabilecek biyolojik ya da fizyolojik aktivite gösteriyorsa etkin peptit olarak isimlendirilmektedir. Faal peptitler, insan bedeninde sistemlere takviye olmak ve fizyolojik tesirler sağlamak gayesiyle Özel ve spesifik aminoasit peptit zincirlerinin seçilip oluşturulmasıyla elde edilirler. Kollajen elde edilen etkin peptitlerin en Değerli ve var olan hidrolize kollajenlerden farkı “hedefe yönelik peptitlerin Müsait aminoasit zincirleriyle” elde edilmeleridir. Peptitler bozulmadan elde edildiklerinde hem daha tesirli olurlar, hem de tesirlerini daha kısa müddette gösterirler.
Yanıtlayan: Uzman Dr. Makbule Dündar / Dermatolog
Yorum Yok