Aldatmak bireyler üzerinde duygusal şiddet yaratıyor ve ilişkilerin kaderi baştan aşağı değişiyor. Aldatmak, aldatan taraf açısından acil çıkış kapısı olarak görülürken, aldatılan taraf açısından da en aşağılayıcı durum olarak görülmektedir. Aldatan kişiler ile aldatmaya sebebiyet veren 3. şahıs kişiler aslında el ele gerçekleştirdikleri aldatma filli içerisinde sadece ve sadece kendilerini aldatmaktadırlar. Aldatan kişi, ‘Ben hala istediğim zaman bir başkasını bulabiliyorum. Ben güçlüyüm’ diye kendini avuturken aslında en büyük zayıflığı yani bir ilişkiyi bitirip, bir yenisine başlayamama durumunu ortaya koymuş oluyor. Aldatmaya sebebiyet veren 3. şahıslar da aldatma fiilini gerçekleştirerek kendilerince güçlü olduklarını ve istediklerini istedikleri zaman elde edebileceklerini ortaya koymaya çalışıyorlar. Oysa ki elde ettikleri hiçbir yokken..
Aldatma Sonrası İlişkilerin Seyri
Aldatma sonrasında ilişkiler bir nebze de olsa toparlanabilir. Kişiler bir arada kalmak istiyorlarsa ve hala biraz duygusal bağlar varsa bu olabiliyor ama aldatma olayı çok travmatik durumlar yarattığı için yeniden bir araya gelmek çoğu kadın için zordur. Kadınlar eşleriyle biraraya gelse bile 2. kadına gol atmak için biraraya gelir, ‘Kocam senle değil, beni seçti’ demek için yeniden barışırlar. Oysa bir ilişkiyi aldatma olayından sonra toparlamak da zordur. Bunun için yaraların sarılması gerekmektedir. Bu da herkes açısından aynı işlemez.
Erkekler sevilme ihtiyacından, beğenilme arzusundan ya da kişisel komplekslerinden aldatırlar. Erkekler genelde kendilerini daha değerli ve güçlü hissetmek için aldatma yoluna giderler. Bu duygular kadınlar için de geçerlidir.
Çiftler isterlerse yaraları sarıp, bu durumun bir daha yaşanmaması için birbirlerine karşılıklı güvence verdikten sonra ilişkilerine devam edebilirler. Ama böyle bir durum için her iki tarafın da bunu istemesi gerekmektedir.
Yorum Yok